Kadim şehir yüzyıllar boyunca defalarca kuşatılmış; ama ne toplar güçlü surlarında tek bir gedik açabilmiş ne de Haliç’in devasa zinciri düşman gemilerine geçit vermiştir. Üstelik Mehmed şehri almak istiyorsa yalnız Bizans İmparatorluğu'na ve arkasındaki Hristiyan âlemine karşı değil, devlet içindeki en büyük muhalifi kudretli veziriazam Çandarlı Halil Paşa’ya karşı da mücadele etmek zorundadır. Çağının çok ötesindeki bu büyük Sultan parlak zekâsı, askeri ve stratejik dehası, aklı ve zafere olan inancıyla, her türlü engeli aşarak ilerler. Tahta çıktıktan iki yıl sonra şehri kuşatır, yalnızca 53 gün süren bir kuşatmanın ardından, “imkânsız” denileni başararak Konstantinopolis’i fetheder. En büyük hayalini gerçekleştirerek adını tarihe yazdırır. O günden sonra Fatih namıyla anılan Sultan Mehmed Han, bu zaferiyle yeni bir çağın kapısını aralar ve yüzyıllar boyunca kıtalara hükmedecek olan büyük bir Cihan İmparatorluğu'nun da temellerini atar.