4 adam, 1 kadın… Buydu Zuhal Soydaşlı’nın hikayesi. Üç erkek evladın annesi, bir türlü büyüyemeyen bir adamın karısıydı. Özetle; kendi evinin yalnızıydı. Son oğlunu kucağına aldıktan birkaç ay sonra Millî Eğitim Bakanlığı’ndaki görevinden emekli olmak zorunda kaldı Zuhal. Birkaç gün sonra da kocası Hasan Soydaşlı’nın onu aldattığını öğrendi. Oğullarıyla birlikte sığabileceği bir yuva uğruna, çalışmaktan başka çaresi yoktu Zuhal’in. Çocuklarıyla birlikte ayakta, hayatta kalmaya çalıştığı şehrin ta kendisiydi Zuhal. Ankara’ydı o. Denizi yoktu, boğazı yoktu. Hiçbir zaman da olmayacaktı. Ama direnişti, mücadeleydi. Çünkü anne olmak başlı başına, “tek başına” bir mücadeleydi.