×
Asker
Eşkıyaların saldırısıyla işleri bozulan Ali Rıza Bey, kısa zamanda hastalanıp ölür. Evlat acısı yaşamış olan Zübeyde, oğlunun gözünün önünden ayrılmasını istemez. Mustafa ise asker olmak istemektedir. Genç Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal, idealist eylemleri nedeniyle payitahtın gizli ajanları eliyle tutuklanır ve sorgulanır. Bu arada Enver Bey, Selanik’e kaçar.
Hürriyet
Şam vilayetindeki ilk görev yerinde Mustafa Kemal görkemli Osmanlı İmparatorluğu’nun yavaş yavaş çürümekte olduğunu görür. Mustafa Kemal, Selanik’e geri döner fakat sert çıkışları nedeniyle dışlanır ve pasif bir göreve atanır. Bu sırada Enver Bey’in İstanbul’a gönderdiği Avcı Taburları ayaklanır. Tarihe 31 Mart Vakası olarak geçen olaylar başlamıştır.
Zafere!
İtalya, Afrika’daki Osmanlı topraklarına çıkarma yapmaktadır. Trablus’ta bulunan Binbaşı Mustafa Kemal, işgalcilere karşı koymaya çalışır. Bu sırada Selanik, Yunanların eline düşer. Depresif bir ruh haline giren Mustafa Kemal, Sofya’ya Askeri Ateşe olarak atanır. Kişisel tarihindeki büyük aşklarından birinin orada kendisini beklediğinden, elbette habersizdir. Birinci Dünya Savaşı başlar.
Gelibolu
19. Tümen’in başına geçen Mustafa Kemal ve Harbiye Nazırı Enver, ordunun idaresi konusunda anlaşamamaktadır. 25 Nisan 1915 sabahı, emir almadan hareket etmemesi gereken 19. Tümen, Yarbay Mustafa Kemal’in emriyle Anafartalar mevkiine konuşlanır. Bu olağanüstü strateji, Gelibolu Savaşı’nın kaderini değiştirecek, Mustafa Kemal’i dünyaca tanınan bir asker haline getirecektir.
Kefaret
Gelibolu’dan dönen Albay Mustafa Kemal, annesi ve kız kardeşiyle nihayet kavuşur. Mme Corinne’le tanışan Zübeyde Hanım, oğlunun bu ilişkisinden rahatsız olur. Enver Bey, Mustafa Kemal’i 16. Kolordu’nun başına getirir. Ruslar’ın ilerleyişini durdurması beklenmektedir. Bu görevi yerine getirirken, çocukluğundan beri birlikte olduğu, kardeşim dediği Yarbay Nuri Bey’le araları açılacaktır.
Geldikleri Gibi Giderler
General Mustafa Kemal, İngiliz birliklerine karşı direnmemesi emrini dinlemeyeceğini açıkça belirtir. Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’nın dediği gibi “Hasta Adam” olduğu gerçeğiyle yüzleşmiştir. İstanbul’a döner. Müttefik Donanması İstanbul Boğazı’na demirlemiştir. Padişah Vahidettin’e sadık ve kabuğuna çekilmiş, sessiz bir paşa görüntüsündedir. Bu sessizlik, büyük bir fırtınanın habercisidir.