Uyarı yok. Kaçış yok.
Milattan önce 79 yılında, Vesuvius volkanı şiddetli bir patlamaya sahne olur ve bulunduğu antik Pompeii şehrini tehdit altına alır. Gemilerde köle olarak çalışan Milo, Naples'e gidecek olan gemide çalıştığı esnada bu patlama anına tanık olur. Olayın canlı tanığı olan Milo, bu dehşet anına ve sonrasında yaşananlara baktığında bildiği tek dünyanın, ateş ve küller nedeniyle yıkıma uğradığını fark eder. Öte yandan aşık olduğu Flavia da artık harabeye dönen bu olağanüstü güzellikteki şehirde hayatta kalmak için, patlamanın doğurduğu yıkıntıların arasında sığınacak bir yer aramaktadır. Flavia Roma komutanıyla evlenmesi için baskı altında tutulsa da Milo aşkı için savaşmaktan vazgeçmemiştir. Milo, Pompoii'ye geri dönüp hem gerçek aşkını hem de en yakın arkadaşını kurtarmaya karar verir..