O kadar garip bir dostluk ki, ancak gerçek olabilirdi. İskandinavya’dan son yıllarda çıkabilecek en iyi şey, asi bir özgürlükçü ile hedonist bir kapitalistin dostluk hikâyesi olsa gerek. Son derece konformist bir bölgede, övgüler ve iftiralar arasında gelip giden, hapishane koridorlarına ve ayı kafeslerine göğüs geren bir ortamdan söz ediyoruz. Uslanmaz playboy, yarı-zamanlı iş adamı Simon Spies ve hırslı fakat sosyal yetileri kısıtlı vergi avukatı Mogens Glistrup’un gerçek bir olaydan uyarlanan dostluğundan… Avukat Glistrup, eski dostu olan iş adamı Spies’ı kısa sürede katbekat zengin edip, ülkenin en konuşulan adamı haline getirir. Yasalar çerçevesinde başlayan küçük kurnazlıklar, zamanla, bol seksli ve bol uyuşturuculu bu hayatın içinde göze batmaya başlayacaktır. 1965’den 1984’e uzanan bu hikâye, karakter açısından son derece zıt iki adamın, birbirlerinin çıkarlarına hizmet ederken geliştirdikleri koparılamaz bağları resmediyor.