Hayatın sen olmadan uzaktan nasıl görünürdü?
Dışarıdan bir gözle bakıldığında, Howard Wakefield (Bryan Cranston) başarının resmedilmiş halidir adeta. Sevecen bir karısı (Jennifer Garner) ve iki kızı, Manhattan’da bir avukat olarak prestijli bir mesleği ve banliyöde rahat bir evi vardır. Ancak içten içe Howard boğulmaktadır. Bir gün Howard sinir krizi geçirir. Her şey onun için çat diye kapanır ve garaj tavanında saklanmaya karar verir. Ailesini terk ederek kendisine ne olduğunu merak ettirir, kendi yaşantısını uzaktan gözlemleyen bir yabancı gibidir. Bu durum günlerce, hatta aylarca devam eder. Bir gün Howard merak etmeye başlar: Aradan geçen onca yıldan sonra, hiçbir şey olmamış gibi geri döndüğünde her şey eskisi gibi olur mu?