12 Eylül darbesiyle fikir suçlusu olarak hapse düşen yazar Nuri İlker, hoyrat günlerden nasibini alır. Ağır işkencelere maruz kalır ve yıllarca kapalı cezaevinde kalır. Cezasının bitmesine dokuz ay kala ise, beklenmedik bir olay olur. İyi hali dikkate alınarak “Gökçeada yarı açık cezaevi”ne sevk edilir. Bu olay, olumlu bir gelişme gibi görünse de cezaevi müdürü Halim Özay’ın karşıt görüşlü olması Nuri İlker için sancılı günlerin başlayacağının habercisidir. Kader bu ya, Nuri aşkla da cezaevinde tanışır. Üstelik aşık olduğu kadın can düşmanının karısı Sumru’dur. Hayatları, arzuları ve dramları benzeşen Sumru ve Nuri’nin aşklarını yaşamaları için önlerinde tek bir engel vardır: Nuri’nin düşmanı cezaevi müdürü Halim…