Oğlu ve geliniyle birlikte yaşayan emekli bir albayın geçmişe dönüşünün öyküsü. 1940'lı yıllarda Doğu Beyazıt'ın köylerinden birinde üsteğmen olarak görev yapan Mehmet Şahin, Ağrı dağı eteklerinde ailece gezinti yaptıkları sırada trajik bir olayla karşılaşır. Aynı köyde öğretmenlik yapan eşi Muhsine sisli ve karlı havada kaybolur. Tüm aramalar karşılık Muhsine bulunamaz. Yıllardır karısının acısıyla yaşayan emekli albay, doğum yapmak üzere olan gelini ve bir gazetede yöneticilik yapan oğluyla Doğu Beyazıt'a gitmeye karar verir. Gidecekleri yer oğlunun doğduğu ve karısının kaybolduğu Sürbahan köyüdür. Muhsine'nin ölümünden buyana Doğu Beyazıt'a hiç gitmemiş olan gönlü yaralı albay, oğluyla gelinin yolculuğuna acılı günleri anımsayarak katılır.