"Söyle Rabbin kimse O'na tapayım!"
Musa'nın tayini İstanbul’a çıkar ve müezzin olarak Galata’da küçük bir camiye yerleşir. Caminin müezzin lojmanı olarak kullandığı daireye yerleşir, karşı dairede yaşayan Clara ile karşılaştığında hayatında neler değişebileceğinden habersizdir. Rahibe adayı Clara, müezzin Musa ve Sahaf Yakup'la hayatları Galata’da kesişir. Müezzin Musa’nın gün geçtikçe Clara’ya aşık olur ama ona ifade edemez. Musa bir yandan Clara ile yakınlaşmaya çalışırken diğer yandan da sahaf Yakup'un dünyasına girmektedir. Bu süreç Musa’yı bambaşka dünyalara yakınlaştırırken, hayata bakışında da değişik kapılar açmaktadır. Musa artık İstanbul’a geldiği günden farklı biri olmuştur.